Çalış Çalış Çalış (1928)
Çalış! Çalış! Çalış! (1928)
Eller Konuşur (1928)
Dikiş İşçisi (1928)
Yük Vagonunu İten Maden İşçisi (1929-1930)
Zengin ve Yoksul (1930)
Kar İçin (1931)
Alice Lex-Nerlinger (Almanya, 1893-1975)
İlk fotomontaj çalışmalarını çocuk kitapları için yaptı. Emperyalist kapitalizmin buhrana girdiği, Almanya’da da enflasyon ve işsizliğin patladığı, işçi grev ve direnişlerinin büyüdüğü 1928’de eşi Oskar Nerlinger ile birlikte Almanya Komünist Partisi’ne girdi ve Alman Devrimci Görsel Sanatçılar Birliği’nin kurucusu olan komünist sanatçılar arasında yer aldı. İçlerinde Nerlinger’lerin yanısıra John Heartfield, George Grosz ve Otto Dix gibi Berlinli devrimci ve komünist sanatçıların oluşturduğu grup, o dönemin aydın ve sanatçıları arasında yaygın olan ekspresyonizm, kübizm, sürrealizm, dadaizm gibi akımları burjuva bireyci formalist “sanat sanat içindir” anlayışı çerçevesinde görüp reddetti. Marx ve Lenin’in sanat üzerine mektup ve yazılarından, Sovyet Ekim Devrimi ve Sovyetlerde 1920’lerin konstraktivizm ve ajit-prop sanatından, Lukacs ve Brecht’ten esinlenerek, işçi sınıfı için yeni bir devrimci siyasal sanat anlayışı geliştirmeye çalıştılar. Manifestoları, Marx’tan bir alıntıyla bitiyordu: “Sanat iflas etmiş bir sisteme karşı bir silahtır, sanatçı ise insanlığın kurtuluş mücadelesinin savaşçısıdır.” Devrimci Görsel Sanatçılar Birliği’ndeki komünist sanatçılar hem yarattıkları kolektif sinerjiyle hem de her biri kendi özgün tarz ve yöntemleriyle, bu dönemde sanatı bir komünist devrimci sınıf savaşı bayrağı haline getirdiler ve tarihte iz bıraktılar.
Bu dönemde aynı zamanda Alman büyük sanayinde “bilimsel iş yönetimi ve verimlilik” adı altında Taylorizm ve Fordizmin en keskin uygulamalarının başlatılması, üretim ve her işin standartlaştırılarak emek üretkenliğinin saniylelerle kontrolü ve montaj hatlarının insan üstü hızda çalıştırılması – işçi sınıfının büyüyen direnişleri paralelinde komünist sanatçıların da önemli bir teması haline geldi.
Alice Lex-Nerlinger’in 1928-33 dönemindeki fotomontaj sanatı silahı tam da buna; kapitalizmin özüne, emek-değer, artı-değer ve göreli artı-değer yasalarına ve bunları son haddine kadar şiddetlendiren kapitalist rasyonalizasyon ve verimlilik sistemlerine karşı yönelir. “Çalış Çalış Çalış” başlıklı fotomontajlarında, işçilerin yüzleri silinerek, işçilerin kendi kişilik ve iradelerinden nasıl soyulup soyut bir emek-zaman niceliğine, makinelerin nesneleştirilmiş uzantısına indirgendiği; saniyelerle kontrol edilen aşırı hızla durmaksızın tekrarlanan makine benzeri mekanik beden hareketlerinin, işçiler üzerinde yalnızca fizik-bedensel olarak değil, zihinsel ve psikolojik olarak da yıkıcılığı büyük bir çarpıcılıkla deşifre edilir. İşçinin aynı (kendi iradesi dışında, makine uzantısına dönüşmüş) elleriyle koca bir ekmeği ağzına tıkmaya çalıştığını gösteren yapıt ise, işçinin yemek yemediğini, yalnızca bir an önce çalışmaya geri dönmek durumunda bırakıldığı için, makineye odun atar gibi tıkınmak zorunda kaldığını gösterir. İşçilerin yüzlerinin ve yüz ifadelerinin silinmiş olması, aynı zamanda, izleyicinin kolay bir popülist katharsisini engeller, onu yapıtın bütününü incelemeye sevkeder; böylece Brecht’in epik tiyatrosundaki diyalektik yabancılaşma (“yabancılaşmaya yabancılaşma”) yönteminde olduğu gibi, bir dizi basit gösterge (saniyelere inmiş zaman-hareket kontrolü, makine kasnaklarının insan üstü çevrimsel hareketi, ve onlarla yarışmak zorunda kalan işçilerin de onların uzantısına dönüşmüş standart birer iş aletine indirgenmesi, vd) sarsıcı ve sınıf öfkesini harekete geçiren eleştirel bir bütünlük kazanır.
Bu işçi sanatı başyapıtları, Marx’ın Kapital’inin otomatik makine ile işçi ilişkisini analiz ettiği bölümlerinin, bir kaç karede yoğunlaştırılmış ve patlayıcı sanatsal ifadesi gibidir. Günümüzde de en az yapıldıkları dönem kadar güncel ve etkileyicidirler.
Kaynak:
Rachel Buller, Alice Lex’s Anonymus Bodies
https://digital.adk.de/en/alice-lex-nerlinger-art-works/
https://www.dasverborgenemuseum.de/artists/lex-nerlinger-alice-en