Kurt Peiser (Belçika, 1887 – 1962)
Resimleri kapitalizmin uluslararası kara buhran dönemindeki, hayatta kalmaya çalışan kadın ve erkek işçilerle yoğun duygudaşlığı ve işçilerin yoksulluk, sefalet, işsizlik, güvencesizlik koşullarının keskin eleştirisini taşır. Resim tarzı, Zola tarzı bir naturalist gerçekçilikten empresyonist ve ekspresyonist öğelerle duygu ve duyarlılığı artırılmış bir toplumsal gerçekçiliğe geçiş çerçevesindedir. Resimlerindeki ağır karanlık tonlar, kapitalist sistemin işçilerin üzerine yıktığı buhran ve ölüm kalım güvencesizliğinin ifadesidir, ancak empresyonizmle bu koşullar içindeki işçilerle paylaşılan yoğun bir sınıfsal duygudaşlığa ve aynı zamanda ekspresyonist ve kısmi gotik öğelerle sisteme karşı bir işçi tekinsizliğine dönüşür.
Ağırlıklı olarak Belçika’nın uluslararası ticaret limanı Antwerp limanı ve çevresindeki yoksul ve güvencesiz balıkçılar, hamallar, at arabalı yük taşıyıcıları, liman işçileri, işsizler, yoksullar, amale pazarları, hayat kadınlarını işler.
1914’teki sergisi devlet kolluk güçleri tarafından basıldı, 7 resmine el konuldu. Mahkemeye çıkartılarak “kamu güvenlik ve sağlığını provoke etmek” gibi suçlamalarla yargılandı. Belçikalı işçilerin Peiser’e sahip çıkması, protesto eylemleri düzenlemesi üzerine, devlet Peiser’i tutuklamaya cesaret edemedi. Sembolik bir para cezası keserek resimlerini iade etti. Daha önce onu afaroz eden resmi sanat akademisi ve büyük sanat galerileri, 1920’lerde (Ekim Devrimi ve Belçika’daki büyük işçi grevi dalgalarıyla değişen atmosferde) onun sanatını tanımak ve yer açmak zorunda kaldı.