Temel Conta Grevi 177 günündeyiz. Grev alanına patron kamera yerleştirdiğini görüyoruz sol tarafta. Bunun karşısında da grevdeki işçilerin “Big Brother is watching you” göndermesi yaptığını görüyoruz. Patronlar sadece çalışma esnasındaki işçiyi değil, grevdeki işçiyi de izlemektedir.

Kameraları patronlar ilk günden itibaren  “güvenlik” aracı olarak anlatsa da, doğrudan emek sürecini disipline eden ve işçi üzerindeki denetimi yoğunlaştıran bir araçtır. Patron, işçinin her anını izlenebilir hâle getirmekle, işçinin boşta durmamasını garanti altına almak ister. Böylece üretken olmayan zamanlar minimize edilir, artı-değer üretimi maksimize edilir. İşçi kendi hareketlerini özgürce belirleyemez; her an patronun bakışıyla kendini düzenlemeye zorlanır. Temel Conta Grevinde ise grevdeki işçi de gözetim altına alınmak isteniliyor. Sadece grevdeki işçi değil, onlarla dayanışanlar, grev alanına gidenler de.

Bugün fabrikalar, iş yerleri, hatta tüm şehir mimarisi “kör alan” bırakılmayacak şekilde yeniden şekilleniyor, binalar en baştan öyle inşaa ediliyor. Ancak kapitalizmin geldiği aşamada kameralı gözetim hâlâ süreklileşse de  algoritmik emek kontrolü kameralarla da sınırlı değildir.

“Algoritmik kontrol denilince muhtemelen akla ilk Google, Meta, Microsoft, Apple, Amazon gibi dev dijital platform tekellerinin internetten topladığı verileri kâra çevirmesi veya dijital e-ticaret platformunun tüketme alanından topladığı veri tüketimi manipülasyonu ve kâra çevirmesi olur. Oysa algoritmik kontrolün alanı sanılandan çok daha geniş ve giderek, neredeyse hiçbir formda bırakılmayacak biçimde çalışma ve onun alanına yayılıyor. İnternetin yanı sıra akıllı cep telefonları, işyerleri, sokaklar, ulaşım araçları ve her yerdeki MOBESE ve kameralar, ses alma cihazları, TV dahil her türlü elektronik araca, fabrika ve bürolardaki makinelere, hatta insandan ayrılabilen algılananlar, hepsi ve daha fazlası, algoritmik kontrol araçlarıdır. Bu algoritma kontrol araçlarının tamamı, “verimlilik/performans” ölçümleri ve değerlendirme dahil, yazılım işte ve iş-dışında sermayenin ortaya konduğu açık ya da görünüm kurallarına, belirtilere, gösterime ne kadar uyup uymadığını izleyip göstermek için kullanılabiliyor. Giderek biyometrik kimlik tanıma sistemleri, doğal dil işleme sistemleri, duygu tanıma sistemleri, algoritmik görsel-işitsel veri toplama, analiz ve kontrol sistemleri, hastalıkların işteki ve iş-dışındaki her türlü hareket, davranış, konuşma, iletişimini takip etmek, istihdam normlarına göre çalıştırılması ve kırılmak için kullanılabiliyor.”

yazının tamamı için: Algoritmik Emek Kontrolü ve İşçi Sınıfının Algoritmik Direnişleri


Patronun kameralarına karşı işçilerden mesaj var:  İnsanca bir yaşam için, işçiler boyun eğmiyor!