Dalou’nun Emek Anıtı için yaptığı emekçi heykellerinin minyatür bronz dökümleri ve Emek Anıtı’nın 1898’de yaptığı tasarımı
Aime-Jules Dalou (Fransa, 1838-1902)
Aime-Jules Dalou, henüz yaşamı sırasında Fransa ve Avrupa çapında haklı bir ün sahibi olmuş, devrimci cumhuriyetçi, sosyalist eğilimli, işçi ve emekçilerin gerçekçi heykeltraşı. Fransa’da 1848 ve 1871 Paris Komünü coşkuyla katıldı, Paris Komünü’nde gerçekçi ressam Coubet’nin öncülüğündeki Komün sanat komitesinde yer aldı. Gençliğinden itibaren dönemin akademik neo-klasik heykelcilik anlayışıyla çatıştı, sanat otoriteleri ve akademinin engellemeye çalıştığı yeni-barok ve izlenimci gerçekçi bir heykelcilik tarzı geliştirdi. Komün’den sonra sürgüne gittiği Londra-İngiltere’de de yaptığı gerçekçi heykellerin ve verdiği gerçekçi sanat derslerinin ünü yayıldı. Kraliçe bile popülist biçimde, halk içinde büyük sempati toplayan Dalou’ya birkaç heykel ısmarladı! Dalou, Fransa-Paris’e 1879’da geri döndüğünde, Fransa’da artık, kanla bastırılmış olsa da Komün’ün yolunu açtığı bir Cumhuriyet’e geçilmişti. Ama bu bir liberal burjuva Cumhuriyet’ti. Fransız liberal hükümeti ve liberal burjuva kesimleri, onun uluslararası ününü ve halk içinde sahip olduğu sempatiyi gözeterek, onu 3. (liberal) cumhuriyetin kamusal mekanlardaki simgesi haline getirmeye çalıştılar. Ona devrimci ve emekçi karakterini olabildiğince budamaya çalışarak say’ısız heykel ısmarlandı. 1880’ler ve 90’larda Dalou’nun Paris’in hemen her köşesinde, parkında anıt ve heykelleri vardı. 3. Cumhuriyetin simgesi olacağı “Cumhuriyet’in Zaferi” adlı ünlü heykel işi ve 1889’da L’egion d’honneur ödülü de ona verildi.
Ama Dalou’nun bunlarla başı dönmedi. O yaşamı boyunca yaptığı sayısız heykelin bireysel üstün yeteneklerinin filan değil birer kolektif emek ürünü olduğunun bilinceydi. Yaşamının bir çok döneminde, kendisinin ve ailesinin refahını ve hatta geçim olanakları ve bireysel çıkarlarını sahip olduğu toplumsal gerçekçi sanat anlayışına feda etmiş, bireysel ününü umursamamış, bunu bireysel çıkar ve statü hırsına çevirmeye bir an bile tenezzül etmemişti. Devrimci, sosyalist, emekçilere adanmış köklerinden ve ideallerinden hiç kopmadı. Liberal burjuvaların, akademinin ve devlet kurumlarının ona sayısız heykel ısmarladığı ve ödüllere boğduğu bir dönemde, o bir yandan da Blanqui ve idam edilmiş gazeteci …. gibi yoldaşlarının anıt-heykellerini yapıyor, diğer yandan burjuva soyut “eşitlik, özgürlük, kardeşlik”le sınırlı Cumhuriyet anıt ve heykellerine, her zaman güçlü biçimde Emek’i de ekliyor ve devrimci bir ruh kazandırmaya çalışıyordu.
L’egion d’honneur ödülünü aldığı yıl 1889’da bırakalım bununla tatmin olmayı, mevcut naturalist, yeni barok, izlenimci heykelcilik anlayışı da ona yetersiz gelmeye başlamıştı. İngilte’deyken gördüğü ve incelediği sanayi ve işçi sınıfının gelişimi onda derin etkiler yaratmış, heykelciliğe dönük bir dizi yeni araştırma ve deneme yapmıştı. Fransa’ya döndükten sonra da, ekonomik-toplumsal olarak tarihsel dönüşüm sürecini seziyordu. “Yaptığımız hiçbir şey sürgit kalmaz, sanat da, her şey gibi değişmek, yeni durum ve ihtiyaçlara yanıt vermek zorunda” diyordu. 1889’da büyük bir emek anıt-heykeli yapma fikrini geliştirdi. Daha önce çok sayıda kadın ve erkek işçi ve köylü heykeli yapmış, liberallerin ısmarladığı Cumhuriyet anıt ve heykellerine de emek boyutunu katmaya çalışmıştı.
Ama bu farklı olacaktı. Çok sayıda işkolundan işçi ve emekçi heykellerini toplu olarak içerecek, emeği tarihin ve gelecek idealinin merkezine yerleştirecekti. Bu amaçla 2 yıl boyunca Fransa çapındaki bir çok madeni, fabrikayı, çeşitli emek alanlarını dolaşarak 100’e yakın işçi ve emekçi eskizi çizdi ve atelyesinde bunların kilden küçük ilk eskiz heykellerini yaptı. Ancak bunları toplu halde nasıl tasarlayacağına uzun süre karar veremedi. En sonu 1898’de bir mektubunda nihai tasarım olduğunu söylediği bir toplu tasarım geliştirdi. En yukarıda, 1 metrelik bir kaidenin üstünde, erkek bir tarım emekçisi heykeli olacaktı. Bu idealize edilmiş bir figür değil, yorgun, gergin bir işçi-emekçi figürü olacaktı. Onun çevresinde, daha küçük çok sayıda, hemen her işkolundan büyük bir zahmet ve gerilimle çalışırken görünen bedenleriyle işçi ve köylü heykelleri olacaktı.
Diğer küçük işçi emekçi heykelleri içinde kadınlar da olsa, en yukarıdakinin salt bir erkek ve köylü heykeli olması kuşkusuz sorunluydu. Oysa Fransa’nın devrimci tarihinde Cumhuriyet devrimlerinin ana sembolü her daim kadındı. Yaptığı çalışan işçi emekçi figürasyonu içinde büyük fabrika ve makinelerle çalışanların olmaması da bir diğer eksiklikti. Bunlar Dalou’nun “emperyalist kapitalizm ve proleter devrimler çağı” dönüşümünü sezse de, ve yeni bir sanat anlayışının gereği sonucuna varmış olsa da, işçi-emekçi heykellerini bir araya getirmenin ötesinde, tarihsel gelişmeleri yeterince kavrayamadığını gösteriyordu.
Buna karşın, bu çalışan işçi ve emekçiler topluluğu, bir bütün olarak sınıfsal gerilimi yansıtacak, onun yaşamı boyunca idealine sahip olduğu, devrimci, sosyal bir emekçi Cumhuriyeti’ne dönük tarihsel-sınıfsal bir dinamiğe de ışık tutacaktı. Bu hem mevcut liberal cumhuriyet’in soyut “özgürlük, adalet” spekülasyonlarına karşı, ‘bunlar da emek üzerinde yükseliyor, emeğin durumu değişmeden bunların hiçbir anlamı yok” örtük mesajını içerecek, hem de çok sayıda emek alanından çok sayıda çalışan emekçi heykelinin toplu sunuluşuyla, bir nevi işçi sınıfı ve yoksul emekçilerin artık toplumun çoğunluğunu oluşturan sayısal güç artışının yanısıra nitel kolektif gücünün de tarihsel eğilimine (örtük olarak) işaret edecekti.
Ancak o ana kadar bir benzeri olmayan bu anıt-heykelin hem mimari teknik zorlukları hem büyüklüğü ve finansman bulma sorunları, ve tabii ki mevcut liberal burjuvazisinin bu heykelin imaları karşısındaki tedirginliği nedeniyle, Dalou’nun bu tasarımı gerçekleşme olanağı bulamadı. Ancak onun ölümünden sonra, yaptığı kil heykel eskizlerinin bazıları küçük boy bronz kalıplara döküldü ve tasarımının daha az sayıda emekçiyi içeren minyatür maketleri, o da çok sonra müzelerde sergilenmeye başlandı.
Kaynak:
https://go.gale.com/ps/i.do?id=GALE%7CA431966848&sid=googleScholar&v=2.1&it=r&linkaccess=abs&issn=13662724&p=AONE&sw=w&userGroupName=anon%7E89045689&aty=open-web-entry
https://www.thelightbox.org.uk/blog/jules-dalous-monument-for-the-working-classes
https://www.19thc-artworldwide.org/autumn13/pierre-reviews-dalou-1838-1902