İşçi Sınıfı Sanatı

İşçi Sınıfı Sanatı

Komünizmin özgürlük dünyası için…

Honoré Daumier, Ayaklanma

Louis Philippe’in saltanatı döneminin başlangıcından kalma taşbaskıları çarpıcı olanlarıydı. Bunlardan biri Kral Louis Philippe’yi Gargantua olarak hicvettiği karikatürüdür (Fransız yazar Rabelais‘in beş kitaplık serisinin ikinci kitabı olan “Gargantua“nın ana karakteri Gargantua, Orta Çağ’da yaşamış bir bebek devdir. Annesi onu kulağından doğurur. Açgözlü, zalim, cahildir.) ve sanatçıya bu yüzden 1832’de altı ay hapis cezası verildi, daha sonra “ıslah edilmesi” için Sainte Pélagie’den Dr. Pinel’in akıl hastanesine nakledildi. Gargantua, Fransız kralı Louis Philippe’i, içinden altın torbaları dışkıladığı bir komodin/tahtın üzerinde obez bir Gargantua olarak tasvir ediyordu.

 

Kral Louis-Philippe’in armut şeklindeki kalıcı görüntüsü Charles Philipon tarafından icat edildi, ancak bunu birçok baskısında en parlak şekilde kullanan kişi Daumier’di. Görüntü, Kral’ın çeneli yüzüne ve şişman vücuduna ve hem ‘armut’ hem de ’embesil’ anlamına gelen Fransızca ‘poire’ kelimesinin çifte anlamına gönderme yapıyordu. Burada üç yüzlü bir armutun üzerindeki ifadeler halka gülümser görünürken kötü niyetli bir kaş çatmaya dönüşüyor.

Bu olağanüstü büyük taş baskı bir karikatür değil. Konusu: 5 Nisan 1834’te St. Martin’in işçi sınıfı bölgesinde çıkan bir işçi isyanın askerler tarafından kanla bastırılması ve bir işçi ailesinin katledilmesi.  Daumier bu korkunç sahneyi dikkate değer bir ustalıkla gösteriyor; dehşetin tamamı ancak gözler karanlık girintiyi incelediğinde ortaya çıkıyor.

Karikatürün altyazısı:  “Bu serbest bırakılabilir. Artık tehlikeli değil.” (Devletin öldürdüğü bir işçi için, kara hicivin en yüksek boyutlarından biri)

Karikatür altyazısı: Fransa dinlenmede-1834

“Özgürlük ağacı: – Benim için bağıracak bir dost yok mu: Cesaret!” 1850. (24 Şubat 1848, Paris halkının ayaklanmasıyla Kral Louis Philippe’in tahttan devrildiği, ardından Cumhuriyet ilan edildiği gündü. 1850’de yapılmış karikatürde ise korkak ve iki yüzlü Fransız burjuvazisi kendi kestiği özgürlük ağacına takılınca, yardım isteyip “cesaret” diye bağırıyor.

“Victor Hugo- Ona ciddi bir soru soruldu, karamsar düşüncelere daldı – bu ciddi soruya yalnızca karamsar düşünceler ışık tutabilirdi! yani o, ciddi büyük adamların en kasvetlisidir!” Victor Hugo’yu iğneleyen bir karikatürü. Daumier’nin Victor Hugo ile arası çok iyiydi. Yaşamının sonlarını adeta onun arkadaşlığıyla geçirmiştir..

“Bakanların Son Kabine Toplantı” (Mart 1848). Bu görkemli karikatürü, Şubat Devriminin hemen ardından yapmış.

“Yük: Çamaşırcı Kadın” (1851)

“Göçmenler/Mülteciler” (1852). Avrupa’daki savaşlar, karşıdevrimler, ekonomik yıkım ve siyasal baskılar nedeniyle göç/mülteci dalgaları, Daumier’nin on yıllar boyunca vazgeçilmez temalarından biriydi.

“1848’de Barikatlardaki Aile” (1854)

 

“Ayaklanma” (1860)

“Üçüncü Sınıf Vagon” (1864)

Paris Komününün arifesinde yaptığı bir çizim: “Bizim Cumhuriyet dediğimiz bu, ya başaracağız ya öleceğiz!” (1870)

 

 

Honoré Daumier 1808’de  Marsilya’da doğdu , Fransa – 11 Şubat 1879’da öldü

Honoré Daumier’in çalışmaları on dokuzuncu yüzyıl sanat tarihinin en sıra dışı siyasal ve popüler sanat çalışmalarından biriydi. Kendi döneminde Fransa’nın en popüler karikatüristi oldu.

Orta halli bir aileden geldi, ama on iki yaşından itibaren geçimini sağlamak zorunda kaldı, bir kitap satıcısının yardımcısı olarak işe başladı ve daha sonra bir avukatlık firmasının ayak işlerini yürüttü.

1830 Devrimi’nden sonra sansürün gevşetilmesi, resimli kitapçık seline kapı açtı. Birkaç kısa ömürlü dergide kısa bir süre çalıştıktan sonra Daumier, 1831’de büyük bir yayıncı olan Charles Philipon ile yeni kurulan siyasi hiciv dergisi La Caricature’da karikatürist olarak işe alındı.

İlk hedefi, yıpratıcı bir zekasıyla alay ettiği Kral Louis-Philippe hükümetiydi; bu hükümet onu basın polisinin dikkatine sunmuş ve 1832’de altı ay hapis cezasına çarptırılmasına neden olmuştu.

1835’te sansürün sıkılaştırılması La Caricature’a son verdiğinde Daumier, Philipon’un diğer dergisi Le Cbarivari için toplumsal hicivlere yöneldi . Haftada iki ya da üç kez seri olarak yayınlanan yüzlerce litografide, kentli orta sınıfın (o dönemki yeni burjuvalar) kendini beğenmiş şımarıklıklarını, işgüzarlıklarını ve korkularını işledi. Giderek Paris toplumunun her sınıf ve kesiminin karakteristik görünümüne ve tavrını çizim ve karikatürlerle irdeledi.

1848 devriminde Daumier, 20 yıldır uğruna militanca mücadele ettiği sosyal adalet çağının geldiğine inanıyordu. Çalışmalarında devrimin ruhu ışıldıyordu. Devrim süreci ve sonraki 20 yılda, Paris kadın ve erkek işçilerinin ağır çalışma, yaşam koşullarına, sınıf çelişkilerine ve isyanlarına dönük, işçi sınıfı sanatının sembolleşmiş renkli baskı resimlerinin bir dizisini üretti. Özellikle “Üçüncü Sınıf Vagon”, kadın erkek işçilerin aşırı çalışma yorgunluğu, yoksulluğu, trenlerde yük hayvanı gibi sıkış tepiş ucuz 3. sınıf vagonlarda aşağılanarak seyahat edebilmesi gibi bir çok sorunu serimleyen toplumsal-gerçekçi bir başyapıt olarak kabul edilir. Günümüzde tarama motorlarından herhangi bir dilde işçi sınıfına dair resim arattığınızda, karşınıza çıkacak ilk resimlerden biri olacak kadar sembolleşmiş, anıtsallaşmış bir resimdir. Aslen meslekten bir karikatürist olan Daumier’nin, işçilerin yoksulluk, sefalet, sağlıksızlık, yorgunluğuna dair resimlerinde, sevgi dolu bir ironiyle dramatizmi, ama kapitalizme karşı alttan alta akan bir öfkeyi de çok belirgin biçimde hissettirir.

Daumier gerçekten Empresyonistlerin ilkiydi. Daha 1848’de taşbaskılarında ışıkla silinmiş konturlar görülüyordu. Ancak iki faktör bu gerçeğin fark edilmesini engelledi: Karikatür ve taşbaskıları sanattan saymayan resim ve sanat tarihçilerinin onun çalışmalarına ilgi göstermemesi ve taşbaskıların kesin tarihlerini belirlemeye yönelik araştırma eksikliği.

Taşbaskılarını heykelsi bir yaklaşımla ele alması Balzac’ın onun hakkında “derisinin altında bir parça Michelangelo var” demesine neden oldu.

Daha sonra bu kez Bonapartist devlet tarafından bir devlet nişanı rüşvetiyle evcilleştirilmeye çalışıldı. Nişan almayı reddeden Daumier, 1871’de yaşına ve sağlığının bozukluğuna karşın büyük bir coşkuyla Paris Komünü’ne katıldı .

Görülmemiş bir üretkenliğe sahipti. Karikatürler, baskı resimler, heykeller dahil 4 bine yakın eseri, bugün bile müzelerden taşmaktadır. Hem modern siyasal hicvin, hem toplumsal gerçekçiliğin hem de empresyonizmin öncülerindendir. Hayatının son yılları yoksulluk, hastalık ve artan körlük nedeniyle karardı. 1874’te arkadaşı Corot’un bir hediyesi, Valmondois’te son dokuz yıldır kiraladığı küçük evi satın almasını sağladı. 1877’de kendisine küçük bir devlet emekli maaşı bağlandı ve ertesi yıl Paris’teki Durand-Ruel galerisinde Victor Hugo’nun himayesinde resim, çizim ve heykellerinden oluşan bir sergi düzenlendi. 10 Şubat 1879’da Daumier felç geçirerek öldü.

Kaynaklar:

https://www.nga.gov/collection/artist-info.1209.html

www.britannica.com/biography/Honore-Daumier/Impressionist-techniques

https://www.artgallery.nsw.gov.au/collection/works/?artist_id=daumier-honore&page=1

https://artsandculture.google.com/story/dgVxdMTTrQ2UVQ?hl=es

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *