İşçi Sınıfı Sanatı

İşçi Sınıfı Sanatı

Komünizmin özgürlük dünyası için…

John Heartfield, Anti-Faşist Anti-Kapitalist Ajit-Prop Sanat

“Süpermen Adolf altını yutuyor ve saçmalık tükürüyor” 1932 tarihli fotomontajı, altın paralardan inşa edilen ve dolayısıyla kapitalist çıkarlarla beslenen omurgasının röntgen görüntüsünü göstererek Hitler’i hicvediyor.

“Savaş ve cesetler, zenginlerin son umudu”

Göring: Üçüncü Reich’ın Cellatı, 1934 tarihli bu fotomontajda Heartfield, Hermann Goering’in Üçüncü Reich’ın celladı olduğunu ortaya çıkardı. Goering, Yahudileri ve komünistleri hedef göstermek için tezgahlanan Reichstag yangın provokasyonuyla, Hitler’in iktidarı ele geçirmesinde önemli rol oynamıştı.

 

SSCB inşaa sürecinde

1916’da Helmut Herzfeld, savaşa ve Alman ulusalcılığına karşı bir protesto eylemi olarak adını değiştirmeye karar verdi.

Birinci afiş: Üst kısım, Motto: Milyonlar arkamızda, alt kısım: Küçük adam büyük bağışlar istiyor.

Asıl adı Helmut Herzfeld (Almanya, 1891 – 1968). 1916’da John Heartfield, savaşa ve Alman ulusalcılığına karşı bir protesto eylemi olarak adını değiştirmeye karar verdi. John Heartfield, fotomontaj sanatçısı. Fotomontajlarıyla kapitalizme ve tekelci kapitalizmin yaratığı olan Nazizm ve faşizme karşı mücadele etti. Aragon onu “anti-faşist sanatçının prototipi” olarak tanımlamıştı.

Heartfield, KPD’ye (Almanya Komünist Partisi) 1918’de, kuruluşunun ertesi günü katıldı! Kardeşine göre, her ikisi de 1916’da Karl Liebknecht’in savaş karşıtı çağrısını duyduklarında radikal solla ilgilenmeye başladılar. Heartfield daha sonra USPD’yi (Bağımsız Sosyalist Parti) ve Spartakistleri desteklemeye başladı. Ekim 1917’deki Bolşevik devrimi Heartfield’a ilham verdi. 1919’da Liebknecht ve Luxemburg suikastının ardından gerçekleşen greve verdiği destek nedeniyle ajitasyon-propaganda filmi yayından kaldırıldı.

Heartfield, dışavurumculuk ya da daha sonra sürrealizm gibi çağdaş sanat formlarını burjuva olarak tanımlayıp tavır aldı.

1919’da, değerlerini ve mücadelelerini paylaştığı  Dada hareketine oldukça doğal bir şekilde katıldı: Dada, bir siyasal sanat propagandası biçimiydi  ve toplumsal devrimin patlaması yoluyla özgürlüğe ulaşmayı arzuluyordu. Heartfield, sanatın Nazi karşıtı bir silah olarak kullanılmasına öncülük etti. Heartfield için anatın amacı; çürümüş düzeni teşhir etmek ve ona karşı politik eylemi teşvik etmektir.

Çalışmalarını ilk elde bir sanat olarak değil, kapitalist düzeninin yalan ve manipulasyonlarını teşhir etmenin ve gerçekleri sergilemenin (fotomontaja dayalı hiciv yoluyla) muhteşem bir aracı olarak gördüğü fotoğrafa dayanıyor. Fotoğrafçılık o dönemde grafik tasarımcıların ilgisini çeken ve iletişim alanında potansiyelini yeni yeni ortaya çıkarmaya başlayan yeni bir mecraydı. Heartfield, yalnızca kullandığı araçlarla değil, aynı zamanda broşürler, çeşitli siyasi propaganda materyalleri veya kitap kapakları aracılığıyla ilettiği mesajlar açısından da gerçekten yenilikçi. 1920’ye gelindiğinde Heartfield zaten diğer devrimci sanatçılar için bir modeldi ve bir grafik sanatçısı olarak tanınıyordu. Fotoğraf çekimlerini kendisi yapmıyordu,  baskıya kadar olan tüm aşamaları tasarlayıp planlayarak, çoğu zaman sınırlarını zorladığı asistanların çalışmasını organize ediyordu.

1928’de en ünlü siyasi posterlerinden birini “5’li Liste” için yaptı: “Elin 5 parmağı vardır, 5’le düşmanı yenebilirsin. 5’li listeye oy ver”. 5 fikri hem görsel hem de metin açısından işe yarıyor ve bu kirli parmaklı elin (muhtemelen küçük burjuvazi!) kavramak için uzanmasıyla genel bir tutarlılık ve görsel etki yaratıyor. Weimar Cumhuriyeti mensuplarının ya da 5’te asılan faşist kanadın büyük din adamlarının yanında “devrim için gösteri yapın” sloganını da görüyoruz. Heartfield kendi zamanının bir ürünüydü: Nazizm’e karşı amansız bir savaşçıydı. Ama faşizmi çürüyen kapitalizmin bir ürünü olarak görüyor ve devrimci sınıf savaşımını gölgelemesine izin vermiyor; Nazizme karşı savaşımı kapitalizm ve tüm işbirlikçilerine karşı devrimci sınıf savaşımıyla bütünleştiriyordu.

Aynı yıl Nazizmin yükselişini konu alan “Almanya, her şeyden önce Almanya” başlıklı hicivli kapağı hazırladı. O zamanki Almanya’nın bu karikatürü, arkasında “birlikte, kardeşçe” efsanesinin eşlik ettiği polis copu ve askeri gücün kılıcını, ön tarafında ise “birlikte, kardeşçe” diyen standartla kör olmuş, yarı burjuva, yarı askeri, grotesk bir milliyetçi adamı tasvir ediyor. Gotik harflerle, “Almanya, her şeyden önce Almanya” ağız görevi gören bir delikten çıkıyor.

Stuttgard’daki 1929 tarihli sergi Filmi ve Fotoğrafı’nda kendisine ithaf edilen odanın girişine, bu yeni ortamın etkisine olan inancının ve modern dünyanın sapkınlıklarını kınama yeteneğinin altını çizen “fotoğrafı silah olarak kullan” sloganını yazdı. John Heartfield’ın politik ve hicivsel çalışması gerçekten de tarihsel bir bağlamdan ve politik bir eylemden ayrılamaz ve kolajları, ortaya çıkarmayı taahhüt ettiği ağır ve dayanılmaz bir bağlam karşısında mutlaka bir muhalefeti, öfkeyi, direnişi tercüme eder.

Heartfield, Nisan 1931’den Ocak 1932’ye kadar SSCB’de çalıştı ve burada çalışmalarını sergiledi, fotomontaj üzerine konferanslar ve kurslar verdi, birkaç dergi tasarladı ve sahne dekorlarına yardımcı oldu. Odessa’da ‘Balıkçıların İsyanı‘ filminde Piscator’la çalıştı.

İngiltere 1940’ta Almanya ile savaşa girdiğinde, siyasi mülteci olarak birkaç ay hapiste kalır, daha sonra diğerlerinin yanı sıra Penguin kitapevinde serbest illüstratör olarak çalışmaya başlar. 1950’de Almanya’ya döndü, burada yaptığı çalışmalardan dolayı ödüllendirildi, ömür boyu emekli maaşı aldı ve yeni Cumhuriyet tarafından finanse edilen çalışmalarının sergilendiği bir sergi açtı ve 1968’de Berlin’de yaşamını yitirdi.

 

kaynak:
https://community-languages.org.uk/?p=197
https://www.grapheine.com/en/history-of-graphic-design/john-heartfield-photomontage-as-a-political-weapon

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *